Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Epistemoloji (Bilgi Felsefesi) : İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliliğini inceleyen felsefe dalı.
Bilgi felsefesi ile mantık arasında temel bir ayrım vardır. Mantık, geçerli usavurmanın biçimsel yapısını inceler ve geçerli çıkarımın ilkelerini ortaya koyar. Epistemoloji ise her türlü bilme ediminin yapısıyla ilgilenir. Epistemoloji, etik, toplumbilim ve din felsefesi gibi disiplinlerle sürekli iletişim halindedir.
Genellikle bilen bir özne ile, bilinen bir özne arasındaki ilişki olarak incelenen bilgi sürecinin bu iki öğesine farklı anlam ve ağırlıkların verilmesi tarih boyunca farklı bilgi felsefesi anlayışlarını doğurmuştur. Daha çok nesneye ağırlık veren anlayışlar gerçekçi (realist) özneye ağırlık verenler ise idealist olarak nitelenir. Gerçekçi yaklaşım bilginin, nesnesinin dış dünyada gerçekten var olduğunu, idealist yaklaşım ise bilginin, ağırlıklı olarak öznenin kurduğu ve gerçekte var olmayan nesnelere yöneldiğini savunur. Bilgi felsefesinin, bu karşıtlık içinde, ortaya çıkan temel sorunu, dış dünyanın gerçekliğidir; bu çerçevede bilgi felsefesi metafizikle yakın ilişki içindedir. Bilginin nesnesinin, gerçek olup olmadığı, bilgi içeriğinin dış gerçeklikte bir karşılığının bulunup bulunmadığı, bilmen dünya ile kendi başına, bilgiden bağımsız var olan dünyanın birbirlerine ne, ölçüde uyduğu, aynı temel sorun çerçevesinde irdelenen öteki sorunlardır.
Tarih: 2016-03-02 01:55:40 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Epistemoloji Nedir
bk. bilgi kuramı
Bilgi felsefesi ile mantık arasında temel bir ayrım vardır. Mantık, geçerli usavurmanın biçimsel yapısını inceler ve geçerli çıkarımın ilkelerini ortaya koyar. Epistemoloji ise her türlü bilme ediminin yapısıyla ilgilenir. Epistemoloji, etik, toplumbilim ve din felsefesi gibi disiplinlerle sürekli iletişim halindedir.
Genellikle bilen bir özne ile, bilinen bir özne arasındaki ilişki olarak incelenen bilgi sürecinin bu iki öğesine farklı anlam ve ağırlıkların verilmesi tarih boyunca farklı bilgi felsefesi anlayışlarını doğurmuştur. Daha çok nesneye ağırlık veren anlayışlar gerçekçi (realist) özneye ağırlık verenler ise idealist olarak nitelenir. Gerçekçi yaklaşım bilginin, nesnesinin dış dünyada gerçekten var olduğunu, idealist yaklaşım ise bilginin, ağırlıklı olarak öznenin kurduğu ve gerçekte var olmayan nesnelere yöneldiğini savunur. Bilgi felsefesinin, bu karşıtlık içinde, ortaya çıkan temel sorunu, dış dünyanın gerçekliğidir; bu çerçevede bilgi felsefesi metafizikle yakın ilişki içindedir. Bilginin nesnesinin, gerçek olup olmadığı, bilgi içeriğinin dış gerçeklikte bir karşılığının bulunup bulunmadığı, bilmen dünya ile kendi başına, bilgiden bağımsız var olan dünyanın birbirlerine ne, ölçüde uyduğu, aynı temel sorun çerçevesinde irdelenen öteki sorunlardır.
Tarih: 2016-03-02 01:55:40 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
EPİSTEMOLOJİ Ne Demek: Bilgi Kuramı..
Yorum Yapx
Epistemoloji Resimleri
Epistemoloji Sunumları
-
1 Dosyayı Göster8 yıl önceEpistemoloji (Bilgi Felsefesi) Sunusu(Göster / Gizle) Sunum İçeriği: Düz metin (text) olarak..
1. Sayfa
FELSEFE 2. ÜNİTE:BİLGİ FELSEFESİ(EPİSTEMOLOJİ)EPİSTEMOLOJİmehmetcengiz
2. Sayfa
EPİSTEMOLOJİ29.10.132mehmetcengiz.
3. Sayfa
EPİSTEMOLOJİ29.10.133mehmetcengiz (ÖSS-2006)Kopernik kuramı, Dünya’nın gerçekte nasıl olabileceğininbir tasviri gibi ele alınmalıdır. Bu kuram, Dünya’nıngerçekten Güneş’in etrafında döndüğünü önesürmez. Daha çok, bir gözlenebilir gezegen sisteminindiğer sistemlerle bağlantısını kurmayı mümkünkılan tahmin cihazıdır. Eğer gözlenebilir sistem, Güneşmerkezdeymiş gibi ele alınırsa tahminler kolaylaşır.Parçadaki yoruma göre, kuramda aşağıdaki özelliklerdenhangisinin bulunması zorunlu değildir?A) Gerçeği açıkladığını iddia etmesiB) Ön deyide bulunmaya olanak sağlamasıC) Gözlemlere dayanmasıD) Açıklama yapmada yardımcı olmasıE) Bilgilerin tutarlı olması
4. Sayfa
EPİSTEMOLOJİ29.10.134mehmetcengiz (ÖSS-2006)Kopernik kuramı, Dünya’nın gerçekte nasıl olabileceğininbir tasviri gibi ele alınmalıdır. Bu kuram, Dünya’nıngerçekten Güneş’in etrafında döndüğünü önesürmez. Daha çok, bir gözlenebilir gezegen sisteminindiğer sistemlerle bağlantısını kurmayı mümkünkılan tahmin cihazıdır. Eğer gözlenebilir sistem, Güneşmerkezdeymiş gibi ele alınırsa tahminler kolaylaşır.Parçadaki yoruma göre, kuramda aşağıdaki özelliklerdenhangisinin bulunması zorunlu değildir?A) Gerçeği açıkladığını iddia etmesiB) Ön deyide bulunmaya olanak sağlamasıC) Gözlemlere dayanmasıD) Açıklama yapmada yardımcı olmasıE) Bilgilerin tutarlı olması
5. Sayfa
EPİSTEMOLOJİKONULAR29.10.135mehmetcengizBİLGİ NEDİR?BİLGİ TÜRLERİDOĞRULUK VE GERÇEKLİKÇ. BİLGİNİN DOĞRULUK ÖLÇÜTLERİFELSEFENİN BİLGİYE BAKIŞIBİLGİ FELSEFESİNİN PROBLEMLERİDOĞRU BİLGİ MÜMKÜN MÜDÜR?BİLGİNİN KAYNAĞI KONUSUNDAKİ FARKLI YAKLAŞIMLARBİLGİNİN İNSAN YAŞAMINDAKİ ÖNEMİAldatmaya ve aldanmaya en elverişli şeyler, bilmediğimiz şeylerdir. İnsan, en az bildiği şeye en çok inanır. Montaigne
6. Sayfa
EPİSTEMOLOJİ29.10.136mehmetcengizEpistemoloji, Yunanca bilgi anlamına gelen episteme ve bilim, açıklama anlamına gelen logos sözcüklerinin birleşmesinden oluşan bir terimdir. Bu felsefe dalı, insan bilgisinin imkânını, kaynağını, sınırlarını ve ölçütlerini araştırır.
7. Sayfa
EPİSTEMOLOJİA.BİLGİ NEDİR29.10.137mehmetcengizSuje, özne, bilen, insan, bilgi arama etkinliğinde bulunan.Obje, nesne, bilgi edinme sürecinde yararlanılan kaynak.Bilgi, suje ile obje arasındaki etkileşimden kaynaklanan ürün, şey.
8. Sayfa
EPİSTEMOLOJİA.BİLGİ NEDİR 29.10.138mehmetcengiz (ÖSS-2005)Gören öznenin kendisi de görülebilirlik alanındadır.Bu cümleden çıkan sonuç aşağıdakilerden hangisidir?Öznenin de nesne olabileceği Ancak nesnenin nesne olabileceğiC) Doğru bilginin olabileceğiD) Gerçeğe ulaşılabileceğiE) Nesneden uzaklaşılabileceği
9. Sayfa
EPİSTEMOLOJİA.BİLGİ NEDİR29.10.139mehmetcengiz (ÖSS-2005)Gören öznenin kendisi de görülebilirlik alanındadır.Bu cümleden çıkan sonuç aşağıdakilerden hangisidir? Öznenin de nesne olabileceği Ancak nesnenin nesne olabileceğiC) Doğru bilginin olabileceğiD) Gerçeğe ulaşılabileceğiE) Nesneden uzaklaşılabileceği
10. Sayfa
EPİSTEMOLOJİA.BİLGİ NEDİR29.10.1310mehmetcengizBilgi AktlarıAlgı aktıDüşünme aktıAnlama aktıAçıklama aktıİnanç aktıHayal etme aktıÇağrışım aktıAlgı Aktı: Dış dünyayı algılamamızı sağlar. Onunla çevremizi tanır ve çevremizdekilere yöneliriz.Düşünme Aktı: Algı atkından gelen bilgiler duyuların bilgisiyle sınırlıyken düşünme aktı hem bu bilgileri hem de sayılar, kavramlar, geometrik şekiller gibi soyut kavramları da bilmemize olanak sağlar.Anlama Aktı: Bu akt sayesinde özne, gerçekleşen bir durumun, bir olayın, bir niyetin, bir sevincin, bir üzüntünün neden yapıldığını kavramasıdır. Örneğin “Gözlerinden çok mutlu olduğunu anlıyorum.” İfadesinde olduğu gibi.Açıklama Aktı: Öznenin nesne hakkında edindiği bilgileri gerekçeleriyle, dayanaklarıyla, nedenve niçinleriyle adım adım anlaşılmasını sağlar. Örneğin “Taşın nasıl düştüğünü kavramak.” açıklama yoluyla edinilen bir bilgidir.
11. Sayfa
1. Empirik bilgi2. Dini bilgi3. Teknik bilgi4. Sanat bilgisi5. Bilimsel bilgi6. Felsefe bilgisi29.10.1311mehmetcengizEPİSTEMOLOJİB.BİLGİ TÜRLERİ
12. Sayfa
EPİSTEMOLOJİC. TEMEL KAVRAMLAR29.10.1312mehmetcengiz “Orta Çağda Aristoteles’in görüşleri yalnızca felsefi konularda değil, bilimsel konularda da büyük saygıyla karşılanıyordu. Aristoteles yere, ağır cisimlerin hafif olanlardan daha hızlı düştüğünü ileri sürmüştü. Bu görüş, yaklaşık iki bin yıl boyunca itirazsız kabul edilmişti. Ta ki Galilei’ye kadar. Galilei, farklı ağırlıktaki cisimleri, Pisa’daki eğri kulenin tepesinden yere bırakarak bu görüşün yanlışlığını kanıtladı.”
13. Sayfa
EPİSTEMOLOJİC. TEMEL KAVRAMLAR29.10.1313mehmetcengizGerçek (realite), herhangi bir iddianın konusu olan şeydir ve nesnel dünyada bulunur. Örneğin “dünya”, “denizler”, “dağlar”, “yerlerin buzlanması” birer gerçektir. “Gerçek”, bir olgudur ve doğru ya da yanlış olamaz.Doğruluk (hakikat), bilginin bir özelliğidir. Doğruluk, gerçeklik gibi objeye özgü bir özellik değildir. Sadece süjenin objeye ilişkin ileri sürdüğü bilginin doğruluğu söz konusudur. Örneğin Dünya geoid şeklindir.Bilimde bilgilerin doğruluğunu, felsefede ise bilgilerin tutarlılığını kanıtlamak için baş vurulan ortak bir yol da temellendirmedir.
14. Sayfa
EPİSTEMOLOJİC. TEMEL KAVRAMLAR29.10.1314mehmetcengiz(ÖSS-2005)Arabamın motoru çalışmıyor. Tamirciye gösterip“Karbüratörde ne var?” diye sorduğumda, “Hiç.” diyor. Bunun bir önerme olduğunu kabul edersek, bu önerme doğru olabilir mi? Elbette doğru olabilir. Ama bir önerme doğruysa gerçekliğin de onun söylediği gibi olması gerekir. Doğruluğun tanımı bu. Öyleyse karbüratörde bir hiç olması gerekir.Bu parçaya göre, doğru önermede bulunması gereken özellik aşağıdakilerden hangisidir?İfadesinin kısa ve basit olmasıYanlış yoruma kapalı olmasıC) Akla uygun olmasıD) Gerçeğe uygun olmasıE) Duruma göre değişebilmesi
15. Sayfa
EPİSTEMOLOJİC. TEMEL KAVRAMLAR29.10.1315mehmetcengiz(ÖSS-2005)Arabamın motoru çalışmıyor. Tamirciye gösterip“Karbüratörde ne var?” diye sorduğumda, “Hiç.” diyor. Bunun bir önerme olduğunu kabul edersek, bu önerme doğru olabilir mi? Elbette doğru olabilir. Ama bir önerme doğruysa gerçekliğin de onun söylediği gibi olması gerekir. Doğruluğun tanımı bu. Öyleyse karbüratörde bir hiç olması gerekir.Bu parçaya göre, doğru önermede bulunması gereken özellik aşağıdakilerden hangisidir?İfadesinin kısa ve basit olmasıYanlış yoruma kapalı olmasıC) Akla uygun olmasıD) Gerçeğe uygun olmasıE) Duruma göre değişebilmesi
16. Sayfa
EPİSTEMOLOJİÇ. BİLGİNİN DOĞRULUK ÖLÇÜTLERİ29.10.1316mehmetcengiz Doğru bilginin ölçütlerinin neler olduğu, bilgi felsefesinin konusudur. Bu sorun, sadece bilim ve felsefe açısından değil, gündelik yaşamda da önem taşır. Felsefe tarihi boyunca, “Doğru bilginin ölçütü nedir?” sorusuna çeşitli cevaplar verilmiştir. Bunların başlıcaları uygunluk, tutarlılık, tümel uzlaşım, apaçıklık, yararlılık gibi ölçütlerdir.Uygunluk: Bazı düşünürlere göre doğruluk, düşüncemizin gerçekle uyuşmasından ibarettir. Eğer bir nesne hakkında oluşturduğumuz görüş, nesnenin kendisine uyuyorsa doğru, uymuyorsa yanlıştır. (AYNA…)Tutarlılık: Bazı düşünürlere göre doğru bilginin ölçütü, zihindeki tasarımın kendisinden önce gelen bir tasarıma uygun olmasıdır. Burada bilgi ile nesne arasında bir uyuşma değil de bir bilgi ile başka bilgi arasında uyuşma söz konusu olduğundan bu kurama tutarlılık kuramı denilmiştir.Tümel uzlaşımcılık: Bazı düşünürlere göre dünyayı anlama ve betimleme tarzımız, içinde bulunduğumuz kültür tarafından benimsenen uzlaşıma bağlıdır. Bir tek gerçekliğe ilişkin olarak birçok uzlaşım olabilir. Bunlardan bazıları diğerlerinden daha yararlı, basit, uygun ve daha çok olayı açıklıyor olabilir. Böyle uzlaşımlar yasa hâlini alır. Bu görüş tümel uzlaşımcılık diye adlandırılır. Tümel uzlaşımcılık, dünyada gördüğümüz düzenin zihnimizin dünyayı nasıl gördüğüne bağlı olduğunu ileri sürer.Apaçıklık: İnsan zihni, bazı doğruları sezgiyle apaçık olarak kavrar ve bunlardan hareket edip düzenli şekilde ilerleyerek tümdengelimle henüz bilmediği başka doğruları türetir. Apaçıklık bilginin çelişkili ve bulanık olmamasını, hiçbir kuşku uyandırmamasını gerektirir. (Hangi dişin ağrıdığını bilmek)Yararlılık: Eğer bilgi günlük yaşamda yararlıysa doğrudur.
17. Sayfa
EPİSTEMOLOJİE.BİLGİ FELSEFESİNİN PROBLEMLERİ29.10.1317mehmetcengiz………………………………. ile ilgili olan problemler: “Genel geçerliliği olan doğru bilgi mümkün müdür?”, “İnsan hakikate erişebilir, doğru bilgi elde edebilir mi?”…………………………….. ile ilgili olan problemler: “Bilgi nasıl meydana geliyor?”, “Bilgiyi meydana getiren etkenler nelerdir?”, “Bilginin kaynağı nedir?”, “Bilgi doğrudan doğruya aklın ürünü müdür?”, “Süje-obje bağlantısı ne aracılığıyla kurulabilir?”, “Bilginin elde edilmesinde, tek bir bilgi aktı yeterli olabilir mi?”, “Bilgilerimizin kaynağı sezgi olabilir mi?”…………………………… ile ilgili olan problemler: “İnsan neyi, ne kadar bilebilir?”, “İnsan bilgisi sınırlı mı yoksa sınırsız mıdır?”, “Bilginin insan hayatındaki önemi nedir?”, “Kesin bilgiye ulaşmak için belli bir yöntem var mıdır?”……………………………… ile ilgili olan problemler: “Doğru nedir?”, “Hakikat nedir?”, “Hakikat tek ve mutlak mıdır?”, “Doğru bilginin ölçütleri nelerdir?”, “Genel geçer doğru bilgi var mıdır?”, “Bilgi, objeleri doğru olarak yansıtır mı?”a.Bilginin imkânı b.Bilginin değeric.Bilginin kaynağı d.Bilginin ölçütleri
18. Sayfa
EPİSTEMOLOJİE.BİLGİ FELSEFESİNİN PROBLEMLERİ29.10.1318mehmetcengiz (2012-YGS)İpten yapılmış bir salıncağın üstünde sallanırken iplerikesersem ne olur deyip denemeye kalkmayız. Çünkübunu yaptığımızda yere düşeceğimizi biliriz. Daha öncebunu yapan başka birini görmesek hatta yer çekimikanunundan haberdar olmasak bile düşeceğimizi biliriz.Çünkü düşen birçok nesne görmüşüzdür, düşmeyle ilgilibirçok yaşantımız olmuştur.Bu parça bilgi kuramının temel sorularındanhangisini tartışmaktadır?A) Doğru bilgi mümkün müdür?B) Bilginin kaynağı nedir?C) Doğru ile gerçek aynı mıdır?D) Doğru bilginin ölçütü nedir?E) Bilgi özneye mi süjeye mi bağlıdır?
19. Sayfa
EPİSTEMOLOJİE.BİLGİ FELSEFESİNİN PROBLEMLERİ29.10.1319mehmetcengiz (2012-YGS)İpten yapılmış bir salıncağın üstünde sallanırken iplerikesersem ne olur deyip denemeye kalkmayız. Çünkübunu yaptığımızda yere düşeceğimizi biliriz. Daha öncebunu yapan başka birini görmesek hatta yer çekimikanunundan haberdar olmasak bile düşeceğimizi biliriz.Çünkü düşen birçok nesne görmüşüzdür, düşmeyle ilgilibirçok yaşantımız olmuştur.Bu parça bilgi kuramının temel sorularındanhangisini tartışmaktadır?A) Doğru bilgi mümkün müdür?B) Bilginin kaynağı nedir?C) Doğru ile gerçek aynı mıdır?D) Doğru bilginin ölçütü nedir?E) Bilgi özneye mi süjeye mi bağlıdır?
20. Sayfa
EPİSTEMOLOJİE.BİLGİ FELSEFESİNİN PROBLEMLERİ29.10.1320mehmetcengiz (ÖSS-2009)Bilgiler yalnızca var olma mücadelesinde kullandığımız araçlar olduğundan, doğru olmaları için uymaları gereken nesnel gerçeklik diye bir şey yoktur.Bu parça “bilgi kuramı”nın hangi temel sorusuna yanıt niteliğindedir?A) Doğru bilginin ölçütü nedir?B) Duyu bilgisine güvenilir mi?C) Akıl her şeyi bilebilir mi?D) Neyi bilebiliriz?E) Bilgi doğuştan mıdır?
21. Sayfa
EPİSTEMOLOJİE.BİLGİ FELSEFESİNİN PROBLEMLERİ29.10.1321mehmetcengiz (ÖSS-2009)Bilgiler yalnızca var olma mücadelesinde kullandığımız araçlar olduğundan, doğru olmaları için uymaları gereken nesnel gerçeklik diye bir şey yoktur.Bu parça “bilgi kuramı”nın hangi temel sorusuna yanıt niteliğindedir?A) Doğru bilginin ölçütü nedir?B) Duyu bilgisine güvenilir mi?C) Akıl her şeyi bilebilir mi?D) Neyi bilebiliriz?E) Bilgi doğuştan mıdır?
22. Sayfa
EPİSTEMOLOJİF.DOĞRU BİLGİ MÜMKÜN MÜDÜR? 29.10.1322mehmetcengizDOGMATİZM VE SEPTİSİZM“İnsan, varlığı tam ve doğru olarak bilir. Bu bilgi doğru, kesin bir bilgidir.” diyen görüş, dogmatizm adını alır. İnsanın doğru bilgi sahibi olamayacağını savunan görüş ise kuşkuculuk (septisizm)tur.BİLGİ (EPİSTEME) VE SANI (DOXA)“Adamlardan birinin gözleri görmez ve yolda yürürken yolun çatallaştığı noktaya gelir. Gideceği yöne doğru giden patikaya tesadüfen girer. Diğeri, hangi patikanın kendisini gideceği yere götüreceğini gerçekten görür. Birinci adamınki sonradan doğru olduğu ortaya çıkacak olan salt sanıdır. Diğerininki ise bilgi.” Platonİnsan bilgisi, gücünün ölçüsüdür. İkisinin de amacı birdir. Nedeni bilmezsek sonucu elde edemeyiz. Tanrı evrende nerede ise ruh ve güç de insanın içinde aynı yerdedir. Seneca
23. Sayfa
PARMENİDES29.10.1323mehmetcengizZenon (MÖ 490 - 430), öğretmeni Parmenides’in görüşlerini savunmuştur. Yer kaplama, büyüklük, hareket ve mekânın olmadığını ileri sürmüş, bu konuda çeşitli kanıtlar ortaya koymuştur. Bunlar, paradoks adını alan bazı mantık oyunlarını içerir. Paradoks, sezgisel olarak doğru kabul edilmiş önermelerden, tümdengelim yoluyla doğru olamayan ya da temel inançlara aykırı olan sonuçlar çıkarma durumudur.Zenon, kanıtlarıyla çevremizdeki dünyanın bir yanılsamalar alanı olduğunu göstermek istemiştir. Ona göre hareketsiz, mutlak, değişmeyen, ölümsüz bir varlık vardır. Bu varlık duyularla değil, sadece akılla bilinebilir.
24. Sayfa
PYTHAGORAS29.10.1324mehmetcengiz
25. Sayfa
EPİSTEMOLOJİ F.DOĞRU BİLGİ MÜMKÜN MÜDÜR? 29.10.1325mehmetcengiz.
26. Sayfa
SOFİSTLERPROTAGORAS:“İNSAN HER ŞEYİN ÖLÇÜSÜDÜR”“ÜŞÜYENE GÖE RÜZGAR SOĞUK, ÜŞÜMEYENE GÖRE SOĞUK DEĞİL.”İNSANRÖLATİVİZE / GÖRECELİLİK29.10.1326mehmetcengiz
27. Sayfa
2010-YGS2010-YGSVadinin dibindeki kişi, orada kıvrılıp giden dereyi zirvedeyken baktığı gibi görmez. Dağın tepesindeyken de ne puslu derinlikleri ne de kendi bulunduğu yeri derenin yanında olduğu zamandaki gibi görebilir.Bu parça aşağıdaki yargılardan hangisine örnek oluşturur?A) Bilgi kişiden kişiye değişir.B) Evrensel bilgiden söz edilemez.C) Bilgi bakış açılarına göre farklılaşır.D) Doğru bilgi, konusuna uygun olan bilgidir.E) Sezgilerimiz, kişisel bilgilerin doğru olmayacağını gösterir.29.10.1327mehmetcengiz
28. Sayfa
2010-YGS2010-YGSVadinin dibindeki kişi, orada kıvrılıp giden dereyi zirvedeyken baktığı gibi görmez. Dağın tepesindeyken de ne puslu derinlikleri ne de kendi bulunduğu yeri derenin yanında olduğu zamandaki gibi görebilir.Bu parça aşağıdaki yargılardan hangisine örnek oluşturur?A) Bilgi kişiden kişiye değişir.B) Evrensel bilgiden söz edilemez.C) Bilgi bakış açılarına göre farklılaşır.D) Doğru bilgi, konusuna uygun olan bilgidir.E) Sezgilerimiz, kişisel bilgilerin doğru olmayacağını gösterir.29.10.1328mehmetcengiz
29. Sayfa
SOFİSTLERGORGİAS:1. HİÇBİR ŞEY VAR DEĞİLDİR.2. BİR ŞEY VAR OLSAYDI BİLE BİLİNEMEZDİ.3. BİR ŞEY VAR OLSA, BİLİNSEBİLE BAŞKAŞINA ANLATILAMAZ.NİHİLİZM / HİÇÇİLİK29.10.1329mehmetcengiz
30. Sayfa
SEPTİSİZMPYRRHON:Benim, galiba Timon?Fil=ı aslan =ı tavşan nesnelere ilişkin duyumlarımız her zaman aynı değildir.Nesnelere ilişkin bilgilerimiz ne doğru ne yanlıştır. Öyle ise yargıdan kaçınmak ruh sukunetine (epoke) götürür.TİMON:Duyumlara ve akla güvenmez.Nesneler kavranamaz. Yargıdan kaçınmak bizi mutluluğa, ataraxia (sarsılmazlık) kazandırır. Akademi şüpheciliği: Arkesilos, Karneades: bilgiye güvensizlikSistematik şüphe: Ainesidemos, Emprikus: duyuma güvensizlikMetodik şüphe: Descartes (kuşku araçtır)29.10.1330mehmetcengiz
31. Sayfa
SEPTİSİZM (YGS-2010)Bir akşam yürüyüşü sırasında önümde iki araç birbirine çarptı. Sürücüler yaralı ve baygındı. Etrafta benden başka kimse yoktu. İlk yardım ekiplerini arayıp gelmelerini beklerken yaralılara başka nasıl yardım edebileceğimi düşündüm. Yardıma ihtiyaçları vardı ama yardım ederken zarar verebilirdim. Bir eylemin diğerinden daha akıllıca olduğundan emin olmak için asla yeterince bilgiye sahip olamayacağımı düşünerek eylemsiz kaldım.Bu parça aşağıdaki özgün görüşlerden hangisiyle ilişkilendirilebilir?A) Pyrrhon'un kuşkuculuğuylaB) Kant'ın ahlaki emir anlayışıylaC) John Dewey'nin yararcılığı esas alan görüşüyleD) Thomas Hobbes'un bencilik görüşüyleE) Jeremy Bentham'ın hazzı temel alan yararcı anlayışıyla29.10.1331mehmetcengiz
32. Sayfa
SEPTİSİZM(YGS-2010)Bir akşam yürüyüşü sırasında önümde iki araç birbirine çarptı. Sürücüler yaralı ve baygındı. Etrafta benden başka kimse yoktu. İlk yardım ekiplerini arayıp gelmelerini beklerken yaralılara başka nasıl yardım edebileceğimi düşündüm. Yardıma ihtiyaçları vardı ama yardım ederken zarar verebilirdim. Bir eylemin diğerinden daha akıllıca olduğundan emin olmak için asla yeterince bilgiye sahip olamayacağımı düşünerek eylemsiz kaldım.Bu parça aşağıdaki özgün görüşlerden hangisiyle ilişkilendirilebilir?A) Pyrrhon'un kuşkuculuğuylaB) Kant'ın ahlaki emir anlayışıylaC) John Dewey'nin yararcılığı esas alan görüşüyleD) Thomas Hobbes'un bencilik görüşüyleE) Jeremy Bentham'ın hazzı temel alan yararcı anlayışıyla29.10.1332mehmetcengiz
33. Sayfa
DOGMATİZMDOĞRU BİLGİ MÜMKÜNDÜR 1.RASYONALİZM (AKILCILIK)DOĞRU BİLGİYE AKIL İLE ULAŞILIR.EPİSTEME DOĞUŞTAN VARDIR.METODU: MATEMATİK ve MANTIK (TÜMDENGELİM)29.10.1333mehmetcengiz
34. Sayfa
SOCRATES"Kendini Bil” Atina uyuşuk bir attır, ben de onu rahatsız etmeye gelen at sineğiyim.-İLK SİSTEMLİ RASYONALİST FİLOZOFTUR.-ETHİK (AHLAK FELSEFESİNİN) KURUCUSUDUR.BİLGİLER DOĞUŞTA ZİHNİMİZDE VARDIR, SONRADAN HATIRLATILIR. (anesmia)EBE .ÇOCUKBİLGİ KÖTÜLÜK İLİŞKİSİDİYALEKTİK METODUN AŞAMALARI:İRONİ (alay)MAİOTİK (hatırlatma, doğurtma)29.10.1334mehmetcengiz
35. Sayfa
SOCRATES(ÖSS-1999)Sokrates, konuşmalarında, kendisinin hiçbir şey bilmediği gerekçesiyle, karşısındaki kişiye sorular yöneltir. Bu sorular ve onlara aldığı cevaplarla, önce, o kişinin ortaya koyduğu düşüncenin üstünkörülüğünü, temelsizliğini, gösterir. Sorularına devam ederek, konuştuğu kişinin doğru düşünceye ulaşmasına yardımcı olur. Kendi deyişiyle "ruhta uyku halinde bulunan düşünceleri doğurtmaya" uğraşır. Sokrates'in bu yaklaşımının temelinde aşağıdaki görüşlerden hangisi vardır? A) Bilgiye, o konuda uzman kişilerin görüşleri alınarak ulaşılır. B) Bilgi, karşıt görüşlerin uzlaştırılmasıyla oluşur. C) Saklı olan doğrular, insanın sorgulama yoluyla düşündürülmesi sonucu ortaya çıkarılabilir. D) Apaçık olmayan gerçeklere, erdemli kişiler gibi, erdemsiz kişiler de ulaşabilir. E) Doğrular, duyularımızın ve aklımızın kavrayabilme gücüyle sınırlıdır. 29.10.1335mehmetcengiz
36. Sayfa
SOCRATES(ÖSS-1999) Sokrates, konuşmalarında, kendisinin hiçbir şey bilmediği gerekçesiyle, karşısındaki kişiye sorular yöneltir. Bu sorular ve onlara aldığı cevaplarla, önce, o kişinin ortaya koyduğu düşüncenin üstünkörülüğünü, temelsizliğini, gösterir. Sorularına devam ederek, konuştuğu kişinin doğru düşünceye ulaşmasına yardımcı olur. Kendi deyişiyle "ruhta uyku halinde bulunan düşünceleri doğurtmaya" uğraşır. Sokrates'in bu yaklaşımının temelinde aşağıdaki görüşlerden hangisi vardır? A) Bilgiye, o konuda uzman kişilerin görüşleri alınarak ulaşılır. B) Bilgi, karşıt görüşlerin uzlaştırılmasıyla oluşur. C) Saklı olan doğrular, insanın sorgulama yoluyla düşündürülmesi sonucu ortaya çıkarılabilir. D) Apaçık olmayan gerçeklere, erdemli kişiler gibi, erdemsiz kişiler de ulaşabilir. E) Doğrular, duyularımızın ve aklımızın kavrayabilme gücüyle sınırlıdır. 29.10.1336mehmetcengiz
37. Sayfa
PLATON Felsefe merakla başlar.İyi yaşamı kendi dışında arayan biri iyi yaşamıyor demektir.Geometri bilmeyen giremez.MAĞARA METAFORU İDEALAR KURAMI 1.İdelar, Gerçekler, Düşünülebilenler Evreni :2. Yansımalar, Duyular, Nesneler Evreni :EPİSTEME: Aklın sağladığı doğru bilgiDOXA (SANI): Duyuların sağladığı bilgiGökkuşağının en güzel rengi hangisidir?2*2=4 EDER 29.10.1337mehmetcengiz
38. Sayfa
ARİSTOPlatonu severim ama hakikatı daha çok severim.Bütün insanlar doğaları gereği bilmek ister.İnsanlar bir açıdan iyi pek çok açıdan kötüdür.PLATON RASYONALİZMİNİ MANTIĞA DAYANDIRIRVARLIKLARIN ÖZÜ VE NESNELERİ İKİ AYRI EVRENDE DEĞİL BİR EVRENDEDİR.TEK TEK VARLIKLAR VARDIR.ÖZ: BİR NESNEYİ O NESNE YAPAN ŞEYDİR.FORM: AYNI TÜRDEN VARLIKLAR PAYLAŞTIĞI GERÇEKLERDİR.TÜMDEN GELİMPASİF AKIL: DUYUMLARA DAYANIR.AKTİF AKIL:AKLA DAYANIR29.10.1338mehmetcengiz
39. Sayfa
Farabi “Aristo’nun eserlerinde yazılı şeyleri bilip ona göre davranmayan bir kimse, Aristo’nun öğretilerine göre hareket eden fakat onları bilmeyen insandan efdal (üstün) dır. Bilgi ahlaki hareketten daha üstün mertebededir; başka türlü olsaydı, ahlaki eylemler hakkında hüküm beyan edemezdik.”VACİBUL VUCÜD (ZORUNLU VARLIK), TANRI(TANRI’NIN ŞEKLİ VE MADDESİ YOKTUR.)1.AKIL……. 10. AKIL -> ETKİN AKIL -> MADDESUDUR (TAŞMA)EN GÜVENİLİR YETİ AKIL, EN BÜYÜK ERDEM BİLGİDİR.BİLGİNİN KAYNAKLARI: DUYU, AKIL, NAZARPEYGAMBER - FİLOZOF29.10.1339mehmetcengiz
40. Sayfa
DESCARTESDüşünüyorum o halde varım.Çocukken yığınla doğru kabul ettiğimi fark ettim.YENİ ÇAĞ RASYONALİZMİNİN KURUCUSUBİLGİNİN KAYNAKLARI :1.DOĞUŞTAN 2. DÜŞ GÜCÜNDEN 3.DUYULARDANTANRI’NIN VE CİSİMLERİN VARLIĞINI AKILLA KANITLAMAYA ÇALIŞAN RASYONALİST FİLOZOFMETODİK (BİLİMSEL) ŞÜPHE29.10.1340mehmetcengiz
41. Sayfa
EPİSTEMOLOJİ2013-YGSDescartes, Metot Üzerine Konuşma adlı kitabınasağduyunun eşit olarak dağıtıldığını söyleyen cümleylebaşlar. Ona göre bunun kanıtı, başka konulardakendilerine verilenle yetinmeyen insanların, sağduyusöz konusu olduğunda kendilerinde bulunandanşikâyetçi olmamasıdır. Sağduyu doğruyu yanlıştan,iyiyi kötüden ayırma yetisidir. Sağduyu eşit dağıtılmışolduğuna göre, bütün insanların aynı konularda aynısonuçlara varması gerekirdi. Ancak öyle olmadığını,aynı konularda akıl yürüten insanların farklı farklısonuçlara vardıklarını görüyoruz. Bunun nedeni farklıyollardan akıl yürütmeleridir.Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisineulaşılamaz?Aynı biçimde akıl yürütenler aynı sonuçlara varırlar.Herkes kendi sağduyusundan hoşnuttur.Aynı konularda farklı sonuçlara varılmasının nedeni sağduyu eksikliğidir.Sağduyu, ahlak alanında doğruya ulaşmamızda yardımcı olabilir.Sağduyu; iyinin, kötünün, doğrunun, yanlışın farkında olma yetisidir.29.10.1341mehmetcengiz
42. Sayfa
EPİSTEMOLOJİ2013-YGSDescartes, Metot Üzerine Konuşma adlı kitabınasağduyunun eşit olarak dağıtıldığını söyleyen cümleylebaşlar. Ona göre bunun kanıtı, başka konulardakendilerine verilenle yetinmeyen insanların, sağduyusöz konusu olduğunda kendilerinde bulunandanşikâyetçi olmamasıdır. Sağduyu doğruyu yanlıştan,iyiyi kötüden ayırma yetisidir. Sağduyu eşit dağıtılmışolduğuna göre, bütün insanların aynı konularda aynısonuçlara varması gerekirdi. Ancak öyle olmadığını,aynı konularda akıl yürüten insanların farklı farklısonuçlara vardıklarını görüyoruz. Bunun nedeni farklıyollardan akıl yürütmeleridir.Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisineulaşılamaz?Aynı biçimde akıl yürütenler aynı sonuçlara varırlar.Herkes kendi sağduyusundan hoşnuttur.Aynı konularda farklı sonuçlara varılmasının nedeni sağduyu eksikliğidir.Sağduyu, ahlak alanında doğruya ulaşmamızda yardımcı olabilir.Sağduyu; iyinin, kötünün, doğrunun, yanlışın farkında olma yetisidir.29.10.1342mehmetcengiz
43. Sayfa
EPİSTEMOLOJİ2008-ÖSSDescartes, mutlak anlamda kesin olan başlangıç doğrusunaulaşabilmek için, doğru olduğu açık ve seçikbir biçimde bilinmeyen hiçbir şeyi doğru kabul etmemekgerektiğini düşünür. Kuşku duymayacağı açık veseçik bilgiden hareket etmek ister. Bu nedenle herşeyden kuşku duymaya, yanlış ya da kuşkulu olmasımuhtemel olduğunu düşündüğü her şeyi reddetmeyekarar verir. Ancak yine de kuşku duyamayacağı tekşey olduğunu söyler. Bu da kuşku duyduğundan kuşkuduymamasıdır.Bu parçaya dayanarak Descartes’la ilgili olarakaşağıdakilerden hangisi ileri sürülebilir?A) Açık seçik bilgiye ulaşabildiğiB) Kuşkuyu sonuna kadar götürdüğüC) Akıl bilgisini diğerlerinden üstün gördüğüD) Doğuştan fikirlerinin var olduğunu kabul ettiğiE) Süjeden bağımsız nesneler dünyasının varlığınıkabul ettiği29.10.1343mehmetcengiz
44. Sayfa
EPİSTEMOLOJİ2008-ÖSSDescartes, mutlak anlamda kesin olan başlangıç doğrusunaulaşabilmek için, doğru olduğu açık ve seçikbir biçimde bilinmeyen hiçbir şeyi doğru kabul etmemekgerektiğini düşünür. Kuşku duymayacağı açık veseçik bilgiden hareket etmek ister. Bu nedenle herşeyden kuşku duymaya, yanlış ya da kuşkulu olmasımuhtemel olduğunu düşündüğü her şeyi reddetmeyekarar verir. Ancak yine de kuşku duyamayacağı tekşey olduğunu söyler. Bu da kuşku duyduğundan kuşkuduymamasıdır.Bu parçaya dayanarak Descartes’la ilgili olarakaşağıdakilerden hangisi ileri sürülebilir?A) Açık seçik bilgiye ulaşabildiğiB) Kuşkuyu sonuna kadar götürdüğüC) Akıl bilgisini diğerlerinden üstün gördüğüD) Doğuştan fikirlerinin var olduğunu kabul ettiğiE) Süjeden bağımsız nesneler dünyasının varlığınıkabul ettiğiÇözüm: Parçada, Descartes’ın bilgi kuramından söz edilmiş, onun, kuşku aracılığıyla açık ve seçik bilgiye ulaştığı anlatılmıştır.Yanıt A29.10.1344mehmetcengiz
45. Sayfa
LEİBNİZMonadlar maddi değil ruhları vardır.DUYULAR İLE ELDE EDİLEN BİLGİLER DOĞRULUK VE GERÇEKLİKTE ALT DERECEDEDİRLER.AKIL İLE ELDE EDİLEN BİLGİLER DOĞRULUK VE GERÇEKLİKTE APAÇIK, MÜKEMMEL, GENEL-GEÇERDİRLER. (ÖR:MATEMATİK, TANRI…)29.10.1345mehmetcengiz
46. Sayfa
HEGEL“Sonlu olanı sahici varlığı yoktur.”“Sen bilmeden önce zaten biliyor olma yanılgısı kuşatıverir seni.”“Felsefenin gelişimi Sokrates’le , ilerleme kaydetmesi Platon ile başlar, Aristoteles’le sona erer, bu iki isim insan ırkının üstatları olarak adlandırılmayı hak ediyor.”“Rasyonel olan reel olandır, reel olan rasyonel olandır.” GEİST, MUTLAK RUH, İDE, AKIL“RASYONEL (aklı) OLAN REEL (gerçek) OLANDIR, REEL OLAN RASYONEL OLANDIR.”SEDECE AKIL / MANTIK İLE EPİSTEMEYE ULAŞIR.VARLIK İDEAL, RUHSAL VE NESNEYLE AYNIDIR.“DİYALEKTİK İDEALİZM” TEZ+ANTİTEZ=SENTEZHER DEĞİŞMEDE İDEA (VARLIK) VE DÜŞÜNCENİN ÇELİŞMESİ VARDIR..29.10.1346mehmetcengiz
47. Sayfa
HEGELRASYONALİSTLER GÜÇLÜKLERİ:1. GÜÇLÜK:AKIL İLE DÜŞÜNMEYİ HEP AYNI KILAN , DEĞİŞMEYEN ŞEY OLARAK ALMALARI2. GÜÇLÜK: AKLI DOĞADAN AYRI BİR ÖZ, VARLIK OLARAK ALMALARI HEGEL, “ÖZNE İLE ÖZNENİN YÖNELDİĞİ NESNE AYNI AKLIN DEĞİŞİK ŞEKİLLENMELERİDİR. NESNENİN KENDİSİ DE ÖZNE GİBİ USSALDIR.” DİYEREK AKIL İLE NESNE ARASINDAKİ DÜALİZMİ ORTADAN KALDIRMA GEREĞNİ DUYMUŞTUR.29.10.1347mehmetcengiz
48. Sayfa
2.EMPİRİZM (DENEYCİLİK) - Rasyonalizme tepki olarak doğmuştur. - Bilginin kaynağı duyumlar ve deneyimlerdir.- Bilim modeli: fizik, yöntemi: tümevarım.- İlk çağ temsilcileri: EPİKÜROS, GASSENDİ J.LOCKETüm bilgilerimiz deneyimden ve alışkanlıklardan kaynaklanır.Tabula RasaBilgiyi oluşturan 2 çeşit deney vardır:1.Dış Deney: Duyularla algılanan şeylerdir. Dış deney nesnelerin; renk, ses, sıcaklık… özelliklerini verir.2. İç Deney: Duyumlarla elde edilen bilgilerin işlenerek önerme bilgisine dönüşür. (soyutlama, karşılaştırma, sentez….)29.10.1348mehmetcengiz{5C22544A-7EE6-4342-B048-85BDC9FD1C3A}“İnsan zihni doğuştan boş bir levhadır.’’
49. Sayfa
D. HUMEEmpirizmi şüpheciliğe kadar sürdürür.Dış duyum benimser, iç duyumu reddeder.ZİHNİMİZDE BULUNAN ŞEYLER:İzlenimler: (impessions) Canlı duyumlardır. Görürken, işitirken, severken, nefret ederken hissettiklerimiz bu gruba girer.Fikirler: (ideas) izlenmlerin canlılığını kaybetmiş kopyalarıdır. Bunun bilincine izlenime yönelip üzerinde durduğumuzda anlarız.Nedensellik: (determinizm), alışkanlıkÖr: Güneşin yarın doğması alışkanlıktır.29.10.1349mehmetcengiz{5C22544A-7EE6-4342-B048-85BDC9FD1C3A}“Bütün düşünceler izlenimlere dayanır. İzlenimler her tür düşüncenin anahtarıdır.’’
50. Sayfa
SENSUALİZM (DUYUMCULUK)CONDİLLACBütün bilgilerimiz duyumdan gelir.29.10.1350mehmetcengiz
51. Sayfa
EPİSTEMOLOJİSadece duyusal verilerle yetinirsek örneğin su, çeşitlive farklı hatta çelişkili şekillere girmiş gibi gözükür;kaynayan su sıcak, yağmur soğuk, kar yumuşak, buzserttir. Oysa hep aynı şeyle karşı karşıyayızdır. Bundandolayı duyusal olmayıp tamamen akli olan su fikrineulaşmak için duyulur olanın ötesine geçmek, hattaona karşı düşünmek gerekir. Nitekim bugün su fikrini,duyusal olmayıp tamamen düşünsel olan bilimsel birsoyutlamayla H2O gibi kimyasal bir formülle ifadeediyoruz.Bu parça aşağıdaki yargılardan hangisine karşıörnek oluşturur?Bilimsel bilgi genellemelere ulaşmak ister.Genel fikirlere ulaşmada akıl etkin araçtır.Duyusal bilgi hakikatin bilgisidir.Duyusal bilgiyle bilim yapılamaz.Soyut bilgi duyusal bilgiden doğar.29.10.1351mehmetcengiz
52. Sayfa
EPİSTEMOLOJİSadece duyusal verilerle yetinirsek örneğin su, çeşitlive farklı hatta çelişkili şekillere girmiş gibi gözükür;kaynayan su sıcak, yağmur soğuk, kar yumuşak, buzserttir. Oysa hep aynı şeyle karşı karşıyayızdır. Bundandolayı duyusal olmayıp tamamen akli olan su fikrineulaşmak için duyulur olanın ötesine geçmek, hattaona karşı düşünmek gerekir. Nitekim bugün su fikrini,duyusal olmayıp tamamen düşünsel olan bilimsel birsoyutlamayla H2O gibi kimyasal bir formülle ifadeediyoruz.Bu parça aşağıdaki yargılardan hangisine karşıörnek oluşturur?Bilimsel bilgi genellemelere ulaşmak ister.Genel fikirlere ulaşmada akıl etkin araçtır.Duyusal bilgi hakikatin bilgisidir.Duyusal bilgiyle bilim yapılamaz.Soyut bilgi duyusal bilgiden doğar.29.10.1352mehmetcengiz
53. Sayfa
3.KRİTİSİZM (ELEŞTİREL FELSEFE) “1 deli kuyuya 1 taş atar, 40 akıllı çıkaramaz.” “Bilgi Deney İle Başlar Fakat Deneyden Doğmaz.” “Deney Olmadan Kavramlar Boş, Kavram Olmadan Deneyler Kördür.”İ. KANT - DENEY + AKLI BAĞDAŞTIRMA ÇABASI- DOGMATİZM, SEPTİSİZM, RÖLATİVİZM- DENEY+ZİHİN FORMALRIYLA BİRLEŞİRSE BİLGİ ELDE EDİLİR.- FENOMEN, DUYULARLA ALGILANABİLEN ŞEYLERİN BİLGİSİNİ BİLEBİLİRİZ.- NUMEN, ZİHNİN FORMLARINA GÖRE BİÇİMLENİMİŞ ŞEYİN KENDİSİNİ BİLEMEYİZ.- NUMEN, (KENDİNDEN ŞEY) ÖZÜ GEREĞİ BİLİNEMEZ. BİZ SEDECE NESNELERİN GÖRÜNÜŞLERİNİ BİLİRİZ. O HALDE BİLGİ MUTLAK DEĞİL, GÖRECEDİR, RÖLATİVEDİR.- KANT, SALT GERÇEĞİN (NUMEN) VAR OLDUĞU HALDE ONUN NASIL BİR ŞEY OLDUĞUNU BİLEMEYİŞ ÇIKMAZINDAN SAF AKIL YERİNE PRATİK AKIL (AHLAK) İLE KURTULMAYA ÇALIŞIR. (Örn: Tanrı, ruh, ölümsüzlük…)29.10.1353mehmetcengiz
54. Sayfa
EPİSTEMOLOJİİmmanuel Kant “Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Önsöz” adlı yapıtında, metafiziği uğraşmaya değer bulan herkesi “Acaba metafizik gibi bir şey hiç olanaklı mıdır?” sorusunu sormasının zorunlu olduğuna ikna etmeyi amaçladığını söyler. “Eğer metafizik bir bilimse, nasıl oluyor da diğer bilimler gibi genel ve sürekli onay kazanmıyor? Yok, değilse, nasıl oluyor da bilim kisvesi altında, durmadan böbürlenerek insanın anlama yetisini oyalıyor? Ayrıca diğer bilimler ilerlediği halde o hep aynı yerde dönüp duruyor.” diye devam eder. Parçaya göre, Kant’ın metafiziğe yaklaşımının aşağıdakilerden hangisi olduğu söylenebilir? A) Bilimle eş değer görme B) Reddetme C) Sorgusuz sualsiz benimseme D) Eleştirel olma E) Sistemli olmasını sağlama 29.10.1354mehmetcengiz
55. Sayfa
EPİSTEMOLOJİÖSS,2007İmmanuel Kant “Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Önsöz” adlı yapıtında, metafiziği uğraşmaya değer bulan herkesi “Acaba metafizik gibi bir şey hiç olanaklı mıdır?” sorusunu sormasının zorunlu olduğuna ikna etmeyi amaçladığını söyler. “Eğer metafizik bir bilimse, nasıl oluyor da diğer bilimler gibi genel ve sürekli onay kazanmıyor? Yok, değilse, nasıl oluyor da bilim kisvesi altında, durmadan böbürlenerek insanın anlama yetisini oyalıyor? Ayrıca diğer bilimler ilerlediği halde o hep aynı yerde dönüp duruyor.” diye devam eder. Parçaya göre, Kant’ın metafiziğe yaklaşımının aşağıdakilerden hangisi olduğu söylenebilir? A) Bilimle eş değer görme B) Reddetme C) Sorgusuz sualsiz benimseme D) Eleştirel olma E) Sistemli olmasını sağlama 29.10.1355mehmetcengiz
56. Sayfa
4.POZİTİVİZM (OLGUCULUK)Gökyüzünün mavi rengi olgu mu gerçek mi?A.COMTEBİLGİDE ÖNEMLİ OLAN SEDECE OLGULARI ARAŞTIRMAK VE BİLGİLERİN TEMELİNDE DENEYİN BULUNDUĞUNU SAVUNUR.19.YY YÖNTEM:FİZİKÜÇ HAL YASASI:1.Teolojik Aşama:Din2.Metafizik Aşama: Felsefe 3. pozitivist Aşama: Bilim 29.10.1356mehmetcengizOlayların değişmez ilkeleri, pozitif düşünceye dayanan bilimlerle ortaya çıkarılır ve önceden bilenebilir.
57. Sayfa
2012-YGSBence metafizikçiler ve skolastik dönem düşünürleri, masa başında oturup kendi zihinlerinde oluşan materyallerden mükemmel teoriler üreten örümceklere benzer. Onların gerçeklere büyük bir dikkatle yaklaşmalarını bekleyemem. Bu arada mistikleri hiç hesaba katmıyorum bile. Ben aynı zamanda, karıncalar gibi hiçbir şeye aldırış etmeden bilgi toplayan ancak bunları hipotez geliştirmekte kullanmayı düşünemeyen, sözde “deneyciler”in yaklaşımını da benimsemiyorum. Bana göre bilim insanları arılar gibi olmalıdır: Deney ve gözlemlerden veri toplamalı, sonra da doğa kanunlarıylailintili hipotezleri bir çerçeveye oturtmak için olgularlada uygunluklarını araştırmalıdır.Bu parçadaki kişinin görüşleri aşağıdakilerdenhangisine yakındır?A) Descartes’ın rasyonalizmineB) A. Comte’un pozitivizmineC) H. Bergson’un entüisyonizmineD) J. Dewey’nin pragmatizmineE) J. P. Sartre’ın egzistansiyalizmine29.10.1357mehmetcengiz
58. Sayfa
2012-YGSBence metafizikçiler ve skolastik dönem düşünürleri, masa başında oturup kendi zihinlerinde oluşan materyallerden mükemmel teoriler üreten örümceklere benzer. Onların gerçeklere büyük bir dikkatle yaklaşmalarını bekleyemem. Bu arada mistikleri hiç hesaba katmıyorum bile. Ben aynı zamanda, karıncalar gibi hiçbir şeye aldırış etmeden bilgi toplayan ancak bunları hipotez geliştirmekte kullanmayı düşünemeyen, sözde “deneyciler”in yaklaşımını da benimsemiyorum. Bana göre bilim insanları arılar gibi olmalıdır: Deney ve gözlemlerden veri toplamalı, sonra da doğa kanunlarıylailintili hipotezleri bir çerçeveye oturtmak için olgularlada uygunluklarını araştırmalıdır.Bu parçadaki kişinin görüşleri aşağıdakilerdenhangisine yakındır?A) Descartes’ın rasyonalizmineB) A. Comte’un pozitivizmineC) H. Bergson’un entüisyonizmineD) J. Dewey’nin pragmatizmineE) J. P. Sartre’ın egzistansiyalizmine29.10.1358mehmetcengiz
59. Sayfa
5.ANALİTİK FELSEFE (ÇÖZÜMLEYİCİ FELSEFE)L. WİTTGENSTEİNGERÇEĞİN BİLGİSİNE DİL ÇÖZÜMLEMESİ ULAR ULAŞIR.MODERN MANTIK, MATEMATİKRESMETME KURAMIOYUN TEORİSİTÜM FELSEFİ SORUNLARI DİL SORUNUNA İNDİRGİYOR.29.10.1359mehmetcengiz
60. Sayfa
6. ENTÜİSYONİZM (SEZGİCİLİK)Zamanı nasıl kavrarız?GAZALİ“AKIL, İNSANIN KURAMSAL BİLGİLERİNİ KAVRAMAK İÇİN YARATILIŞTAN SAHİP OLDUĞU YETENEKTİR. KALBE ATILMIŞ BİR NURDUR. İLAHİ BİLGİ İÇİN AKIL YETERSİZDİR. DOĞRU BİLGİYE TANRI’NIN İNSAN KALBİNE SUNDUĞU NUR (sezgi) İLE ULAŞILIR.DUYULARA GÜVENİLMEZ, AKIL BÜTÜN KONULARI KAVRAMADA YETERSİZ KALIR.ÖR:Akla dayanan birbiriyle çelişen felsefe sistemleri.ŞÜPHEDEN KURTULUŞU TANRI’DA BULUR.KALP GÖZÜ İLE TANRI VE METAFİZİĞİ, AKIL İLE DIŞ DÜNYAYI KAVRARIZ.29.10.1360mehmetcengiz
61. Sayfa
6. ENTÜİSYONİZM (SEZGİCİLİK)Oluşta varlıkta olduğundan çok şey vardır.H. BERGSONZEKA: Evreni tanımak için değil, evrene egemen olmak içindir.İÇ GÜDÜ: Yaşamsal gelişmeyi içinden yakalamaya yardım eder.SEZGİ: Nesneyi bütünlüğü, canlılığı ve hareketi içinde bize kazandıran yetidir.Hayat, ELEAN VİTEL (hamleler halinde) bilgisini zeka değil sezgi verir.Zeka, madde alanında geçerlidir. Somut olanı analiz-sentez eder.Zeka + İçgüdü = Sezgi29.10.1361mehmetcengiz
62. Sayfa
7. PRAGMATİZM (FAYDACILIK)Yalanla hiç başarılı oldunuz mu?“Bir düşüncenin değeri, o düşüncenin patik amaçlarına bağlıdır.” PierceW. JAMES“YARAR SAĞLAYAN BİLGİ DOĞRUDUR.”DOĞRULAR İNSAN YAŞAMINDA İŞE YARAYAN VE FAYDALI OLANDIR, BAŞARI GETİRENDİR.BİLİM, DİN, TEKNİK BU BİLGİLER HAYATIMIZA FAYDA SAĞLADIĞI İÇİN DOĞRUDUR.29.10.1362mehmetcengiz
63. Sayfa
7. PRAGMATİZM (FAYDACILIK)J. DEWEYENSTRÜMANTALİZM- ALETÇİLİKBİLGİ EDİNME İNSANIN BİR SORUNLA KARŞILAŞTIĞI ANDA BAŞLAR VE SORUNUN BAŞARILI OLMASIYLA SONA ERER.Ör:Yalan: Bazen yararlı olabilir, bu yalanın doğru olduğunu göstermez.Ör: İçki - ertesi günün verimiÖr: Pusula - orman29.10.1363mehmetcengiz
64. Sayfa
EPİSTEMOLOJİÖSS-2006Kaf Dağı’nın ardında Zümrüdüanka kuşu var mı yokmu? Var dediğimizde de yok dediğimizde de fark etmiyorsabunu bilmenin benim için önemi yoktur. Bununlabirlikte, “Kaf Dağı var, onun ardında da Zümrüdüankakuşu var.” diyorsam ve bu bilgiler benimişime yarıyorsa bunlar doğrudur.Bunları söyleyen kişinin görüşü, bilgi kuramıylailgili aşağıdaki yaklaşımlardan hangisine uymaktadır?A) Kuşkuculuk B) Pragmatizm C) EmpirizmD) Sezgicilik E) Fenomenolojizm29.10.1364mehmetcengiz
65. Sayfa
EPİSTEMOLOJİÖSS-2006Kaf Dağı’nın ardında Zümrüdüanka kuşu var mı yokmu? Var dediğimizde de yok dediğimizde de fark etmiyorsabunu bilmenin benim için önemi yoktur. Bununlabirlikte, “Kaf Dağı var, onun ardında da Zümrüdüankakuşu var.” diyorsam ve bu bilgiler benimişime yarıyorsa bunlar doğrudur.Bunları söyleyen kişinin görüşü, bilgi kuramıylailgili aşağıdaki yaklaşımlardan hangisine uymaktadır?A) Kuşkuculuk B) Pragmatizm C) EmpirizmD) Sezgicilik E) Fenomenolojizm29.10.1365mehmetcengiz
66. Sayfa
EPİSTEMOLOJİ2007 ÖSSBaşkalarının dertlerini inceleyip kendi dertlerini bilmeyen bilginlerle, çalgılarını akort etmesini bilip de yaşayışlarını akort etmeyi bilmeyen müzikçilerle, adaletten söz etmeyi öğrenip adaletli davranmayanlarla alay edermiş Kral Dionysius. Bu parçada Kral Dionysius’un alay ettiği belirtilen kişilerin ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Bilgilerinin yetersizliği B) Olaylara farklı açılardan bakmamaları C) Bildiklerini yaşama uyarlamamaları D) Öznel olmaları E) Olduklarından farklı görünmeleri29.10.1366mehmetcengiz
67. Sayfa
EPİSTEMOLOJİ2007 ÖSSBaşkalarının dertlerini inceleyip kendi dertlerini bilmeyen bilginlerle, çalgılarını akort etmesini bilip de yaşayışlarını akort etmeyi bilmeyen müzikçilerle, adaletten söz etmeyi öğrenip adaletli davranmayanlarla alay edermiş Kral Dionysius. Bu parçada Kral Dionysius’un alay ettiği belirtilen kişilerin ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Bilgilerinin yetersizliği B) Olaylara farklı açılardan bakmamaları C) Bildiklerini yaşama uyarlamamaları D) Öznel olmaları E) Olduklarından farklı görünmeleri29.10.1367mehmetcengiz
68. Sayfa
8. FENOMENOLOJİ (görüngü bilim)Rengi, şekli, hacmi, kütlesi, ağırlığı olmayan şey nedir?Husserl’in, “metafiziğe” yaklaşımı nasıldır?29.10.1368mehmetcengiz
69. Sayfa
8. FENOMENOLOJİ (görüngü bilim)E. HUSSERLFENOMEN:Bilincin kavradığı kadarıyla varlık, bilinç için ve bilince göre varlık.FENOMEN:Genel olarak duyularla kavranan her şey.“NESNESİNE YÖNELMİŞ DİNAMİK BİR BİLİNÇ BİZE FENOMENİN BİLGİSİNİ VEREBİLİR.”BİZ FENOMENİN İÇİNDE VAR OLAN ÖZÜ BİLİNCİMİZLE (sezgi) YAKALAYABİLİRİZ.BİLİNÇ, ÖZE ANCAK FENOMENOLOJİK YÖNTEMLERLE ULAŞILIR. BU DA ÖZE AİT OLMAYAN ŞEYLERİ İNDİRGEME YÖNTEMİ (paranteze alma) İLE OLUR.SON AŞAMDA DA NESNEYE SAF BİLİNİCMİZLE YAKLAŞIRIZ.29.10.1369mehmetcengiz
70. Sayfa
BİLGİNİN İNSAN YAŞAMINDAKİ ÖNEMİBilgi, insanın en değerli hâzinesidir ve tüm çağlarda hep ön planda olmuştur. İnsanoğlu, bilgi edinmek ve bilgi dağarcığını zenginleştirmek için sürekli çabalamıştır. Ancak bilgisiyle ayakta kalıp yaşamını sürdürmeyi başarmıştır. Bilgisiyle sorma ve araştırma merakını gidermiştir.Tarih boyunca rastgele, sistemsiz, büyü ve sihirle iç içe, pratiğe yönelik de olsa insanlar bilgi edinmek istemiş, onu elde etmeye çalışmışlardır. İnsanın bilgi edinme süreci, varoluşu ile başlamıştır. MÖ 3000'lerde Mezopotamya ve Mısır'da bilgi edinme süreci hızlanmıştır. Mezopotamyalılar ve Mısırlılar matematik, astronomi ve tıp alanlarında önemli gelişmeler kaydetmişlerdir. Aynı şekilde MÖ 1600'lerde Çin ve Hindistan'da insanlığın bilgi birikimine önemli katkılarda bulunulmuştur. İlk Çağda Yunanistan'da o döneme kadar büyük ölçüde deney ve gözleme dayanan bilgi, teorik bir araştırma özelliği de kazanmıştır. İnsandan fiziki olaylara, topluma, canlı ve cansız doğaya, kültürel etkinliklere kadar çeşitli problemlere çözüm aranmıştır. Tarih boyunca bilgi, toplumların gelişim ve yeniden şekillenmesinde evrensel bir etki yaratmıştır. İnsanın, içinde yaşadığı zamanı ve evreni tanıması da bilginin sistematik bir biçimde kullanılmasıyla mümkün olabilmiştir. Özetle toplumsal yaşamdaki değişimi sağlayan ve insanlık tarihini yönlendiren şey bilgidir. Bilgi olmaksızın ne günlük yaşamımızı kolaylaştıran teknoloji ne bize düşünmeyi öğreten felsefe ne de evreni ve insanı açıklama yolunda hızla ilerleyen bilim olamazdı. (Bu kitap için düzenlenmiştir.)
71. Sayfa
Sadece duyusal verilerle yetinirsek örneğin su, çeşitlive farklı hatta çelişkili şekillere girmiş gibi gözükür;kaynayan su sıcak, yağmur soğuk, kar yumuşak, buzserttir. Oysa hep aynı şeyle karşı karşıyayızdır. Bundandolayı duyusal olmayıp tamamen akli olan su fikrineulaşmak için duyulur olanın ötesine geçmek, hattaona karşı düşünmek gerekir. Nitekim bugün su fikrini,duyusal olmayıp tamamen düşünsel olan bilimsel birsoyutlamayla H2O gibi kimyasal bir formülle ifadeediyoruz.Bu parça aşağıdaki yargılardan hangisine karşıörnek oluşturur?Bilimsel bilgi genellemelere ulaşmak ister.Genel fikirlere ulaşmada akıl etkin araçtır.Duyusal bilgi hakikatin bilgisidir.Duyusal bilgiyle bilim yapılamaz.Soyut bilgi duyusal bilgiden doğar.2013-YGS
72. Sayfa
Sadece duyusal verilerle yetinirsek örneğin su, çeşitlive farklı hatta çelişkili şekillere girmiş gibi gözükür;kaynayan su sıcak, yağmur soğuk, kar yumuşak, buzserttir. Oysa hep aynı şeyle karşı karşıyayızdır. Bundandolayı duyusal olmayıp tamamen akli olan su fikrineulaşmak için duyulur olanın ötesine geçmek, hattaona karşı düşünmek gerekir. Nitekim bugün su fikrini,duyusal olmayıp tamamen düşünsel olan bilimsel birsoyutlamayla H2O gibi kimyasal bir formülle ifadeediyoruz.Bu parça aşağıdaki yargılardan hangisine karşıörnek oluşturur?Bilimsel bilgi genellemelere ulaşmak ister.Genel fikirlere ulaşmada akıl etkin araçtır.Duyusal bilgi hakikatin bilgisidir.Duyusal bilgiyle bilim yapılamaz.Soyut bilgi duyusal bilgiden doğar.2013-YGS
Epistemoloji Videoları
Epistemoloji Soru & Cevap
Epistemoloji Ek Bilgileri
-
0 7 yıl önceEpistemoloji Nedir?
bk. bilgi kuramı
"Cümle 1: Çarşı esnafı.
Cümle 2: Devlet, esnaf ve sanatkârı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır. - Anayasa
Cümle 3: Kendileri balıkçı olmayıp da balık satan esnafı da severim. - Sait Faik Abasıyanık"
Sende Bilgi Ekle
Bu yazının geliştirilmesine yardımcı ol.